
Blog
İslam ve Muhafazakar Tatil Anlayışı
Muhafazakar, muhafaza eden anlamında bir söz öbeği. İlk yarısı Arapça ikinci yarısı Farsça olan Osmanlıca bir kelime olarak dilimize girmiş. Fransızların conservateur, İngilizlerin conservative dediği şeyin bizdeki karşılığı. Anlamları aynı ama kullanımlarında bazı farklılar olduğunu da söylemeliyim. İngiliz ve Fransızlar daha çok siyasi bir tanım olarak öne çıkarmışlarken biz de daha ziyade bir yaşam biçimi tanımlamasına dönüşmüş durumda.
Muhafazakâr tatil anlayışı da İslami sosyal yaşam kurallarına uygun bir tatil kavramı olarak doksanlı yılların sonunda ülkemizde görülmeye başlıyor ve yıllar içinde büyüyerek gelişmeye devam ediyor. İslam coğrafyası gezginliğe hiç yabancı değil aslında. Ticaret kadar Hac seyahatlerinin varlığı İslam coğrafyasında bugünkü turizmin temellerini atmış. Türklerin Müslümanlığı kabulünden sonra ticaret yolları üzerinde yoğunlaşan kervansaraylar Osmanlı zamanında da çok önemli bir ağ oluşturmuş ve o dönem koşullarında tüm yabancıların hayranlığını kazanmış. Ticaret yollarının değişmesiyle yenileri yapılan, bunun yanında Hac vazifesini ifa etmek isteyen Müslümanlar için de inşa edilen kervansarayların çok önemli görevler ifa ettiğini tahmin etmek zor değil.
Termal kaynaklar açısından zengin bir mirasa sahip olan Anadolu ise Sağlık Turizminin ilk örneklerini gördüğümüz yerlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kaplıcalar Anadolu’nun birçok köşesinde hastalıklarına derman bulmak isteyen insanlarla dolup taşarken kaplıca misafirleri, sağlık turizminin temellerini attıklarını elbette bilmiyorlardı. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bugün bilinen hemen tüm termal merkezler hakkında notlar bulmak hiç şaşırtıcı gelmedi bana. Yine Evliya Çelebi’nin bu termal merkezlerde İstanbul’dan çokça misafir bulunduğunu not etmesi de tesadüfle açıklanamaz.
İslam coğrafyasında aile mahremiyetine verilen önem kaplıcalarda bugünün muhafazakâr turizm anlayışının temellerini de atmış olmalı. Aradan geçen yıllarda kaplıca kavramı ile termal merkezlere sıkışmış muhafazakâr tatil kavramı Anadolu’nun sağlık turizmi açısından çok ciddi bir bilimsel araştırmayı hak ettiğini gösteriyor.
Termal merkezlerde, ikinci konut alımları, devre mülklerin gelişimi, yeni otellerin açılması emlak piyasalarını hareketlendirmiş, yeni emlak zenginleri üretmenin yanında kentlerin sosyal yaşamlarına da çok büyük katkılar sağlamıştır. Yine termal merkezlerdeki bu gelişim esasen İslam dünyası açısından çok önemli bir kavramın da başlangıcı sayılabilir. Muhafazakâr tatil.
Bugün ülkemizin sahil kentlerinde onlarca muhafazakâr tatil oteli varsa Anadolu’nun her yerindeki kaplıcalara çok şey borçluyuz. İslam sosyal yaşam kurallarını uyguladığını düşünen bazı tesislerin bu söylemlerini yeterince samimi bulmasam da çok önemli bir boşluğu doldurdukları bir gerçek. Bugün sadece Afyon’daki termal tesislere gidip muhafazakâr aile anlayışına uygun tatil yapmak zorunda değil insanlar. Marmaris, Antalya veya Didim’de de tatil yapabiliyorlar. İslam coğrafyasından gelen misafirlerimiz de artık daha fazla seçeneğe sahipler. Türk mutfağının tadına varırken aile yapılarına uygun muhafazakâr tatil seçeneklerini değerlendiriyorlar, üstelik çoğu İstanbul başta olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde emlak sektörünün canlanmasına vesile olacak kadar yerleşik olmaya mehil göstermiş durumda.
İstanbul’un çok değerli termal su kaynaklarına sahip olduğunun anlaşılmasıyla beraber belki Afyon gibi kentlere giden yerli gezginlerin sayısı azalacak ama İstanbul, İslam coğrafyasının hem sağlık turizm merkezi olarak gelişirken hem de yeni bir muhafazakâr tatil cennetine dönüşecek.
Bitirirken ifade etmeliyim ki bugünlere gelmemize vesile olan Anadolu’nun kaplıcalarında tarihin ilk sağlık turizmi örneklerini verenlerle, günümüz Türkiye’sinde doksanlı yıllardan itibaren muhafazakar aile konseptine uygun tatil anlayışını yerleştirip geliştirenlere bir gönül borcumuz var.
Allah sizden razı olsun !
Aziz Zahqa